Cumartesi, Temmuz 18

MİRAÇ KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN

Arapça’da merdiven, yukarı çıkmak, yükselmek anlamlarına gelir.Mirac olayı hicretten bir yıl ya da onyedi ay önce Receb ayının yirmi yedinci gecesi gerçekleşir. Olayın iki aşaması vardır. Birinci aşamada Hz. Peygamber (s.a.s) Mescidül-Haram’dan Beytü’l-Makdis’e (Kudüs) götürülür. Kur’an’ın andığı bu aşama, gece yürüyüşü anlamında isra adını alır. İkinci aşamayı ise Hz. Peygamber (s.a.s)’in Beytü’l-Makdis’ten Allah’a yükselişi oluşturur. Mirac olarak anılan bu yükselme olayı Kur’an’da anılmaz, ama çok sayıdaki hadis ayrıntılı biçimde anlatılır.

Allahü teâlâ, kullarına çok merhamet ettiği, acıdığı için bazı gecelere, günlere ve aylara husûsî kıymet vermiş, bu gece, gün ve aylardaki duâ, tövbe, namaz ve oruç gibi ibâdetleri kabûl buyuracağını bildirmiştir. Aslında kulların çok ibâdet yapmaları, duâ ve tövbe etmeleri için böyle gece, gün ve aylar birer sebep kılınmıştır.
Bu mübarek gecede tüm dualarınızın kabul ve makbul olması dileklerimle,MİRAÇ Kandilinizi kutlar size ve sevdiklerinize hayırlara vesile olmasını dilerim.

6 yorum:

  1. fatma48-hazanyagmuru418 Temmuz 2009 23:06

    Ellerin duaya uzandigi, sinelerin dostlara açildigi, gözlerin masumiyet aradigi bu mubarek günde tum dualariniz kabul olmasi dilegiyle iyi kandiller arkadaşım sevgiler

    YanıtlaSil
  2. canım dualarda buluşmak dileğiyle,ha bu arada mimlendin canım bloğuma gelirmisin,sevgiler

    YanıtlaSil
  3. VESILE OLALIM KARDESLIGE, BARISA.
    YORULALIM HEPIMIZ YARIN KI UGRASA.
    TAT ALALIM, VARALIM YUCE ALLAH'A.
    ERISELIM BIRLIKTE NICE KANDILLERE.

    YanıtlaSil
  4. Miraç Kandiliniz Mübarek olsun. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  5. Dünyama hoşgeldiniz sefalar getirdiniz.Umarım blogumda hoş vakitler geçirirsiniz.
    Bu vesile ile ben de sizin mübarek miraç kandilinizi kutluyorum.Sevgiler

    YanıtlaSil
  6. Esmaü'l Hüsna (1)



    Neden insan kalbe yürüyüşe ayaklarını gaflet ipiyle bağlayıp çıkar ki. Tembellik ayakkabısını giyerde ağırlığından tek adım atamaz. Samimiyetsizliğin peçesini çekerde, hiç bir aynada göremez kendini. Hoş sedalar günah tıkanmış boğazından çıkmaya utanırda lal kesilir. Kaç gök ağlamalıdır ki yeşersin çoraklaşmış sinesi.



    Ah insan neden böyledir ki! Niye hüsrandadır insan anladın mı şimdi?



    Ey Rabbim, Rabbimiz!

    Senin ipine sarılmayı unuttum, unutturdular. Perişanlığıma güldüler nice vakit. Çaldılar ayaklarımı gafletin ipiyle bağlayıp. Ayaklarımı yitirdim sana gelmek için çıktığım yolda. Yürüyemez oldum, yürüyemez oldum, yürüyemez oldum Rabbim. Anladım ne hissedermiş uyandığında ayaklarını yatağında bulamayanlar. Anladım yürümek ne büyük servetmiş. Yürüyebildiği için niye şükredermiş insan anladım. Bir sen bilmektesin Ey Âlim sızısını dizlerimin. Karanlığı tutuşturan gözyaşlarımı bir sen bilmektesin. Şuramda işte şuramda bir parça kan parçalar varlığımı. Niye kapanmaktan korkar gözlerim bir sen bilirsin.



    Kıyamet öncesi dehşettir yaşadığımız. Kendini unutanlarımız, yolunu şaşıranlarımız, çare bekleyenlerimiz var.

    Sen ki zorlukları ilahi fermanıyla kolaylaştıran Müyessir’sin.

    Sen ki; hidayet arzusuyla yanan ayakları doğru yolda yürüten Hadi’sin.

    Sen ki; hüzün dallarında sevinç goncaları yaratan Fatık’sın

    Sen ki; en güzel isimlerin mutlak sahibi Varisisin

    Sana sığındık Rabbim! Tembellik gayyasına yuvarlanmayıp daim sebeplere sarılanlardan olmayı diliyoruz.



    Sen ki; Aziz’sin, Kaviy’sin, Metin’sin, Azim’sin. Güç ve kuvvet ancak sendendir Rabbim. Güç ve kuvvet ancak senledir Rabbim. Gücümüzün yetmediği anda yardımımıza yetişecek olan, gücümüzün yetmediğini bize yüklemeyecek olanda sensin. Kolaylaştır Rabbim zorlaştırma. Başladığımız her işi hayırla başlanıp, hayırla sonuçlananlardan kıl. Acziyetimizin idraki ile biliyoruz ki senin gücün her şeye yeter Ey Kâfi!



    Tembellik ayakkabısını ayağımızdan çıkarda hafiflesin varlığımız. Miraca çıkabilmek hayali sardı her yeri. Rızana ermekten başka arzusu kalmadı sana kullukla şereflenenlerin.



    Ey bütün güzelliklerin yegâne sahibi olan Cemil.

    Ey güç ve kudret yalnız kendisinin olan Celil

    Ey gücü her şeye yeten Kadir rızana yürüt bizi.



    Dilsizliğimizle gelip huzuruna çöktük. Biliyoruz ki suskunluğumuzu duyacak olanda ancak sensin. Ey bütün güzel ve kemal derecedeki Sözlerin mutlak sahibi olan Mütekellim.

    Dilimizin bağını çöz. Bu suskunluk öldürecek bizi diye titremekteyiz şimdi. Ahsen-i takvime taşı varlığımızı. Esfel-i safilin gayyasından çıkar bizi.

    Ey hayatın ve ölümün sahibi!

    Çoraklaşmış gönlüme gömdüğüm kaçıncı cenazedir bu?

    Ey ebedi HAY ve Baki olan Mutlak hayat sahibi!

    Ey dirilten ve öldüren.

    Ey kalpleri evirip çeviren.



    Vahyinle dirilt bizi! Vahyinle dirilt bizi! Vahyinle dirilt bizi! Vahyinle dirilt bizi! Vahyinle dirilt bizi! …



    Hasretin dudakları cehennem sıcaklığı giyinmişte öpüp durur gözbebeklerimizi. Karanlığa gömülen bakışlarımızı nurunla yıka. Cennet serinlikleri duyur, meleklerin göğsünde inen güllerle yıka kana bulanmış kirpiklerimizi. sıbğatullaha boya ey Mülevvin yanan renklerimizi. Kırıldı güzelliğimizi gördüğümüz aynalar.

    Çirkinliğimizi şikâyet sanadır!

    Güzelliğimizi buldur bize ey güzeller güzeli!



    Hatice Su
    selam ve dua ile kardeşim

    YanıtlaSil

Sitemi ziyaret ettiğiniz için teşekkürler,umarım tariflerimle size yardımcı olabilmişimdir.

söke un

söke un